Çoğumuzun 2015 yapımı Star Wars: Episode VII – The Force Awakens filmi ile tanıdığımız ve de kimilerimizin gönlüne (benim değil) taht kuran yamuk burunlu oyuncumuz Adam Driver‘dan bir bilimkurgu filmi gelince şöyle bir göz atayım dedim. Daha önce dostlardan seyretmeme gerek olmadığı ile ilgili bilgi de almıştım ama işte, maksat içimde kalmasındı. Kalmadı. Hakikaten zaten kalacak bir şey de yokmuş.
Efendim, koskoca evrende insanoğlu ne tek, ne de ilk akıllı varlıkmış. Ha, işte bu evvel uygarlıklardan birinde Mills adında bir pilotumuz, maaşın üçe katlamak için ailesinden iki yıl ayrı kalacağı bir görevi kabul ediyor. Niye? Çünkü kızı Nevine amansız bir hastalığa yakalanmış vaziyette ve ne kadar evvel ve ne kadar teknolojik olarak gelişmiş bir uygarlık olsa da, uygarlık uygarlıktır, uygarlık kapitalizmdir ve de tedaviye para lazımdır. Neyse… İşte bu Mills abi içinde dondurulmuş yolcuları ile yolda giderken her nasılsa koskoca gemisinin hiçbir sisteminin önceden tespit edemediği bir meteor tarlasına (filmin ilerleyen sahnelerinde g*t kadar el dedektörü tarlanın cemaziyelevvelini bize anlatacak ama, yine neyse) dalmaz mı? O tarla da koskoca uzayda tesadüfen havasını Mills ırkının da soluyabileceği bi gezegenin dibinde olmaz mı?
İşte, gemi gezegene düşerken ikiye bölünüp başka bir tesadüfen tam da Mills’in hasta kızı yaşında olan bir yolcu dışında herkes de ölünce kahraman pilot, düştükleri bu vahşi canlılarla dolu gezegende kendisiyle neden aynı dili konuşamadığını bir türlü anlayamadığımız kızcağızla geminin öbür yarısındaki kaçış kapsülüne ulaşmak için maceralı bi yolculuğa başlar. Hikaye de bu ya, işte düştükleri gezegen de 65 milyon yıl önceki haliyle bizim dünyaymış; ortalık dinozorlar, zehirli böcekler, bitkilerle dolu. Ve evet, tahminler doğru, o gemiyle çarptıkları da dinozorları yok edecek meteor ailesi. Ve de üstüne, hikmetinden sual olunmayan rabbim o meteoru da koskoca gezegende bunların gemisinin tam üzerine düşecek şekilde yollamış. Ha, bilim insanlarımız 65 milyon yıl önce o meteorun düştüğü yerin deniz olduğunu söylüyor ama, hikaye işte.
Niye şu kadar satırı yazdım? Ben ettim, siz etmeyin diye. Bundan önce toplam 10 tane bilim kurgu filmi izlediyseniz şu iki paragrafta okuduklarınızla filmin kalanını kafanızda yazarsınız; muhtemelen filmin kendinden de iyi olur. Toru topu dört oyuncu ve bir seslendirme sanatçısı ile çekilmiş en fazla vasat denilebilecek bir film. En son Chaos Walking filminde de benzer bir hüsran yaşamıştım; oyuncusunun şanına şöhretine bakıp film seyretmemek lazım.