Peter Parker oğlumuz ve Rey (Skywalker?) hanımkızımız başrolde bir bilimkurgu filminde oynayınca seyretmesek olmazdı. Seyrettik.

Yıl 2257. Yeni Dünya gezegenindeki yerleşimciler hayatta kalmaya çalışıyorlar. Ortalık bir tuhaf; genç Todd Hewitt de dahil, erkeklerin her düşüncesi dışarıdan gürültü olarak duyuluyor, oysa kadınların duyulmuyor… muş, zaten bütün kadınlar öldürülmüş. Aradan yıllar geçtikten sonra işte bu gezegene yaklaşan ikinci nesil yerleşimcilerin keşif gemisi arızalanıp koskoca gezegende başka bi yer yokmuş gibi ilk yerleşimcilerin köyünün hemen dışına düşüyor. Geminden kurtulan Viola kızımız, yıllardır kasabanın gördüğü tek dişi sinek olunca ortalık karışıyor. Viola’nın kaçması, nedenini tam anlamadığımız bir şekilde Todd’un da ona yardım etmesi ile macera başlıyor… zaten kabaca birbuçuk saat sonra da öyle bitiyor.

Yani, spoiler vermemeye özen gösteririm ama spoil olacak bişey yok; film yukarıda anlattığımdan ibaret, spoil eden edeceği kadar etmiş zaten. Filmde Daisiy Ridley‘i yine uzay gemisi enkazını mıncıklarken, Tom Holland‘ı da düz duvara tırmanırken göreceğiniz sahneler var. Kötü adamın Mads Mikkelsen olmasının bile fayda etmediği, aslında orijinal bir konunun nasıl içine edilebileceğinin örneklerinden bir yapıt. Çok boş vaktiniz varsa bi bakın.