Hazır yeniden blog ortamını ayağa kaldırdım, yeni sezonun ilk yazısını da 7 sezonunu henüz bitirdiğim Shetland dizisi ile yapayım. Adını, bizim daha çok bir kazak çeşidi olarak bildiğimiz, İskoçya ile Norveç arasında yer alan küçük bir ada topluluğundan alan dizi, kapalı hava coğrafyası suç-drama türünde bir eser. Başlamışken bu türe ait daha önce seyrettiğim benzer dizilere de ileride değinirim gibi geliyor.
Olaylar polis Müfettişi Jimmy Perez ve arkadaşlarının Shetland’ın en büyük yerleşim yeri olan Lerwick’te bulunan Polis Merkezi’nde çözmeye çalıştıkları cinayet, kayıp kişi gibi vakalar üzerinde dönüyor. Tüm Kuzey cinayet dizilerinde olduğu üzere, bu vakaların çözülmesi için birbirinden izole hayatlar süren ama buna rağmen de hemen herkesin birbirini tanıdığı ve hatta akraba olduğu küçücük bir toplumda yıllardır saklanan sırların ortaya dökülmesi gerekiyor. Sırlar ortaya çıktıkça da tüm bu suçların ardında yatan hayat hikayeleri ve dramlarla karşı karşıya kalıyoruz.
Konsept olarak yeni ya da farklı bir şey sunan bir dizi değil Shetland; bildiğiniz cinayet dizisi. Yine de kendi klasmanında oldukça başarılı kurgusu, başta Jimmy Perez olmak üzere karakterlerin iç dünyaları ve aralarındaki ilişkilerin ifade edilişi ile seyredilmeyi fazlası ile hak ediyor. Güneş görmemesi dışında harika manzaralara sahip coğrafyası da ayrı bir seyir keyfi katıyor. Bu türden hoşlanıyorsanız vakit ayırmanızı tavsiye ediyorum.
Dizinin ilk iki sezonu İngiliz suç-drama yazarı Ann Cleeves’in eserlerinden adapte edilmiş; daha sonra da aynı karakterler üzerine senaryo kurgulanarak 5 sezon daha devam etmiş. Şu an itibarı ile 8. sezonun da çekileceği duyurulmuş durumda; ancak yeni sezon artık Jimmy Perez olmadan devam edecek. Özleyeceğiz.