Yazamamak

Yazamamak

Aylardır boşladım aslında yazı yazmayı. Telekom Dünyası’ndan Zehra, Hardware Plus’tan Ersin korkusu olmasa (hayır, Yıldıray’dan korkmuyorum, o benden korksun) 4 Köşe ve Post PC yazılarını da yazmayacağım. Köşe yazılarını yayınlayarak idare ediyoruz blogu.

Devamı
Hatırla

Hatırla

Bir babanın oğlunu nasıl sevdiğini sana anlatsam da anlamayacaksın nasıl olsa şimdi. Hem çok küçüksün. Büyüsen de çok fark etmez, kendimden biliyorum. Ben de ancak senin baban olduğumda anlamaya başlamıştım çünkü. O yüzden senden bir ricam var oğlum. Sen de bir gün baba olduğunda… Seni ne çok sevdiğimi değil, nasıl sevdiğimi…

Devamı
450 km.mi? Hıh…!

450 km.mi? Hıh…!

İstanbul’da Emre’yi aldığım her sabah “450 km.mi? Hıh…!” etiketiyle bir fotoğraf çekiyoruz Emre ile. Hemen hemen aynı poz, aynı mekan. Ama benim de, daha da önemlisi Emre’nin de gözünde aynı heyecan, aynı ışıltı. Çok zor uzak olmak. Haftada iki gün görüşmek zaten zordu, şimdi bir de uzaklığın zorluğu girdi. Artık “evimiz”de olamamanın, dışarıların zorluğu girdi.

Devamı
Uykusuz Günler

Uykusuz Günler

Hayatımın uykusuz gecelerle dolu bir dönemi daha başladı. Uyuyamama sebebimi biliyorum; kendimce bir işe kalkıştım. İşin doğası gereği ağır ilerliyor, 3-4 ayı bulur neticelenmesi. Gündüzleri iş, güç derken geçiyor vakit. Akşam da televizyon, bilgisayar başı, hatta gene biraz iş şeklinde oyalayabiliyorum beyni. Ama yatağa kafayı koyunca tilkiler mesaiye başlıyor.

Devamı